üniversite kursu ankara






ağza tat, boğaza feryat deyimi


(yiyecek şeyler için) yeteri kadar olmayan, çok az olan. örnek: Ortaya baklava geldi, ağıza tat boğaza feryat, kapışıldı.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(yiyecek şeyler için) yeteri kadar olmayan, çok az olan. örnek: Ortaya baklava geldi, ağıza tat boğaza feryat, kapışıldı.

(1) hiç göz açtırmamak, kıyasıya hırpalamak, rahat vermemek. örnek: Ona aman vermeyin. (2) canını bağışlamamak, acımayıp öldürmek. örnek: Düşmana hiç aman vermemek gerek, saldırın.

bir toplantıda bir büyüğün ya da büyüklerin oturması için ayrılan yer. örnek: Baş köşeyi ona ayırdılar.

 Gereken sayıda puan kazanmak.?Bu sene puan tutturup da üniversiteye girecek miyim bilmiyorum!?

 Kimi şeylere hiç sahip olamamak, onlardan uzak bulunmak.?Çocuklar günlerdir et yüzü görmediler.?

çok acımak, şiddetli bir yanma duyumsamak.

argo çevreyi kollayabilecek bir yerde durmak.

her yere yayılmak, örnek: Doktorun ünü dünyayı tutmuştu.

insanları birbirine düşüren, arabozucu, karıştırıcı (kimse).

çaresiz kalmak, örnek: Kuraklık yüzünden çiftçilerin eli koynunda kaldı.

 Bir şeye bütün içtenliği ile güvenmek, bir şeyi doğrulamak.?Kalıbımı basarım ki o, bu işi yapmamıştır.?

(1) bir işi daha ileriye götürecek gücü kalmamak, bir işte olanaklarını tüketmek, örnek: İş evin içine gelince dama dedik, para bekliyoruz. (2) tükenmek, örnek: Paramız dama demek üzereydi. (3) bir işi başarıyla son evresine ulaştırmak. örnek: iş uzadı ama çok şükür bugün artık dama dedik, teslim ediyoruz.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.